Aynen de bu !..
Hem de bu tabiri 20 yıldır bu işten ekmek yiyen bir kalem erbabı olarak söylüyorum…
Ulusalı da, yereli de ne yazık ki artık bu hale gelmiştir…
Tek kelime ; Yalama Basın…
Elbet arada gerçekten gazetecilik yapmak isteyenler de var…
Şartların el verdiğince de yapıyorlar..
Üç kuruşluk reklam için,
“ İş adamı” yapılan dolandırıcılar,
İki paralık iş için “ Saygıdeğer “ yazılan sahtekarlar süslüyor sayfaları…
Bunun adına da “ Gazetecilik” diyorlar üstelik…
Adamın altında son model araba,Sözde “ İş adamı”..
Havalar bin beş yüz !..
Dışarda gören “ adam sanır”..
Az biraz araştır, iş yaptırmış parasını ödememiş, adam çalıştırmış maaşını vermemiş…
Bir de gazeteci iş adamlarımız var elbette…
Köşelerinde atıp tutup, yanında çalışanın hakkını ödemeyen sözde iş adamı gazeteciler…
Bakın size bir örnek…
Uzun süre yanımzıda çalışan bir kişiyi işten çıkartmıştık…
Hemen bu sözde gazetecilerden biri bizim eski çalışanı ya nına aldı…
Hesapta bu çalışan bizim abonelerimizi biliyor..
Bir kurnazlık yapıp bizi baltalayacak..
Olmadı elbette.
Okur kimin ne olduğunu biliyor…
Dün bu eski çalışan uğradı
“ Abi çalıştırıp maaşımı da vermeden kaçtı “ dedi…
Ne diyeceksiniz ki şimdi bunlara …
Akılsız siyasileri söğüşleyen,
Çapsız , görgüsüz iş adamlarını çarpan bu tipler ne yazıkki etrafta “ gazeteci” diye dolanıyor…
Bir halt olamamış, ama kendini hep müdür görmüş tipler türedi bu meslekte…
Yalamalık, yağcılık almış başını gidiyor…
Benim inancım keser dönecek, sap dönecek..
Gazetecilik, bu yalakalardan arınacak..
İki lahmacuna haber yapan bu tipler bir gün gelip “ Gazeteciyim” diyemeyecek…
O günler uzak değil…
Kalın sağlıcakla…