Mart ayında yapılan seçimlerden sonra da,
Haziran’da ki İstanbul seçimlerinden sonra da yazmıştık..
“Bu sonuçlar,
Türkiye’yi yeni bir seçime götürür..
Tarih 2020 ortaları olur” demiştik..
Dün bir siyasetçi abimiz Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mithat Baydur hocanın sözleri gönderdi..
Mithat hoca son günlerde yaşananları “Mansur Yavaş üzerinden başlatılan bugünkü senaryoların bizi getireceği nokta; 2020 yılında erken seçimi akla getiriyor, sekerse eğer 2021 garanti diyorum.” şeklinde değerlendirmişti..
Aslına bakarsanız aklın yolu bir..
“Seçim çözüm mü ?” derseniz,
Demokrasilerde çare sandıkta aranır..
Türkiye şu anda bir sıkışmışlık içinde..
İktidarı eştirenler, öncelikle dış politika ve ekonomik sıkıntıları gösteriyor..
İktidar deseniz, genelde iktidar ama,
Büyük kentlerin hemen tümünde muhalefette..
Bu da,
Merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin çatışmasını,
İş üretilememesini beraberinde getiriyor..
İşin garip tarafı, yapılmayan, ya da yapılamayan işlerin faturası sürekli iktidar partisine kesiliyor..
Elbet iki de parti faktörü var bir an önce seçime gidilmesi için..
Ahmet Davutoğlu partisini kurdu..
Ali Babacan ise Ocak ayını bekleme kararı aldı..
İktidar, zaten bunca sıkıntı ile uğraşırken,
Bir de kendisinden oy alacak,
Kendi tabanına göz diken iki siyasi partiyle uğraşmayı göze alır mı ?
Geçen her gün, Davutoğlu ve Babacan’ın daha da tanınmasına,
Belki de yeni bir ittifaka yol açacağını düşünmez mi ?
Yeni bir “İYİ Parti” riskini yaşamak ister mi ?
Başta da dediğimiz gibi,
Çözüm sandıkta ve iktidar da sandığı getirmeden önce,
Tüm gücüyle muhalefeti yıpratmaya,
“Bunlar iş yapamaz!” dedirtmeye çalışıyor..
Yaşananlar , seçimin ayak seslerinden başka bir şey değil..
Kalın Sağlıcakla..