LASTİK İŞ
Mustafa OKULLU
Köşe Yazarı
Mustafa OKULLU
 

HARAMI HELAL YAPMA

  Allah c.c Kur'an-ı Kerimde insanlara seslenirken bazen Ey Müminler bazen Ey âdemoğulları bazen Ey İnsanlar diye hitap ederek emir ve yasaklarını bildirmektedir. Bazen mü'min kelimesi dışında “Müslüman” kelimesinin de kullanıldığını görmekteyiz. Mesela: ''Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, Mümin erkekler ve Mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevazı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.'' (Ahzab-35) Allah'ın yarattığı bütün insanlar Hz. Âdem'.n çocukları olduğu için kur'an da hitap ederken de tüm insanlar a hitap etmektedir. Her Mü'min Müslüman'dır. Ama her Müslüman mu'min midir? Bunun cevabını anlamak için etrafımıza bakalım. Ülkemizde ne kadar Müslüman var. Yüzde 99 gibi bir rakam telafüz ediliyor. Peki bu nerdeyse tamamı Müslüman olan yerde Kulluk görevini yerine getiren kaç Mü'min var. Bunu anlamak için en basitinden Cuma namazı kılınırken sokakta gezen binlerce insanı gördüğümzde anlarız.>>>>>Yani Mü'min insan sayısı çok azdır. Bazı kimseler bir kötülük veya gnah işlerken: Çirkin bir iş işledikleri vakit, “Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti” derler. De ki: “Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah'ın üzerine mi atıyorsunuz?” Araf suresi 28.ayet) De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O'na) doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz." Araf suresi 29.ayet İnsanlar olarak yaptığımız çirkinlik ve kötülüklerin faturasını Allah'a çıkarmamak lazımdır. Allah c.c. Yine A'raf suresinin 37.ayetinde Allah'ın söylemediğini Allah demiş gibi söyleyenlerin Allah'a iftira ettiklerini ve bu iftira ede ve Allahîn ayetini yalanlayanlardan  daha zalim kimseler olmayacağını bildirmektedir. Helal ve Haramlar Allah tarafından konmuştur. Peygamberler de dahil olmak üzere Allah'ın helal kıldığını haram, haram kıldığını da hiç kimse  helal yapamaz. Bir şeyin haram veya helâl kılınma yetkisi Cenab-ı Allah'a aittir. Bizim haramı helâl, helâli haram kılma yetkimiz yoktur. Bu yetki peygambere bile verilmemiştir. -Günümüz devrimiz, şartlar diyerek hüküm değiştirilemez. -Başkalarının yapması, etmesi, haramı meşrulaştırmaz. -Kötüler örnek alınmaz. -Bazı şeyler bahane olamaz. Meselâ; enflasyon faizi helâl kılmaz. -Haram, zamana kişiye mekâna göre değişmez. -Bir şey haramsa bütün Müslümanlara haramdır. Helâl ise bütün Müslümanlara helâldir. -Bizim dine müdahale yetkimiz yoktur. Dine müdahale, insanın dinden çıkmasına neden olur. RAMI HELÂL SAYMAK Bir şey haram kılındıysa o, kıyamete kadar, her zaman, herkese haramdır. Çünkü Allah'ın hükmü değişmez. Değiştirilirse, din değişmiş olur. Helâl olan bir şeyde harama dönüşmez. Çünkü her şeyi bilen Allah, fayda ve zarar ölçüsüne göre, bir de imtihan için helâl ve haram olan şeyleri bize apaçık bildirmiştir. Allah'ın dini İSLÂM, kıyamete kadar bâkidir. Çağ, menfaat gibi şeyler bahâne edilerek dinin emir ve yasakları hakkında yorum yapılamaz. Bana göre, aklıma göre, zamanımıza göre denilemez. O zaman Allah'ın dinine müdahale etmiş oluruz. Haramı kabul etmeyen, helâl sayan, küfre girer.   Kur'an'da: “Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azab vardır.” (Şurâ : 21) buyrulur. Din, değiştirilemez, azaltılıp çoğaltılamaz. İşin birde çığır açma yönü var. Yanıltılan insanların vebâl yönü vardır. Unutmayalım, günah, sadece işleyenlere ait değildir. O günahın işlenmesine sebep olan, o günaha bizzat ortak olur. Allah'a ve peygambere uymayan, sapıklıktadır. Allah ve Rasûlüne uyanın yüzü kızarmaz, zarar görmez. Allah ve Rasûlünün emir ve yasaklarını yerine getirmek zor değildir, getirmemek, reddetmek zordur. Meselâ; içki içmek kolaydır, faiz yemek kolaydır, adını değiştirir yersiniz. Zaten bazı şeyleri, imanı tam olmayanlar bazı haramları değiştirdiler. Hangi ülke olursa olsun müslümanlar arasında helâl haram farkı olmaz. (Faiz, hırsızlık gibi) Kur'an'da: “Yeryüzünde temiz ve helâl olan şeyleri yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın şüphesiz o sizin için apaçık düşmandır. (Bakara : 168) -Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yiyin.” (Bakara : 172) buyrulmuştur. Bilmemek mazeret olmaz. Bilecektir öğrenecektir. Hz. Peygamber: -“Alimin günahı bir günahtır, cahilin günahı iki günahtır. Cahil, hem günah işlediği, hemde öğrenmediği için iki defa azab olunur.” (Râmuz:286/8) -“Allah haramı haram, helâli de helâl kıldı. Allah'ın haram kıldığı kıyamete kadar haram, helâl kıldığı da kıyamete kadar helâldir.” (Râmuz:425/8) -“Günahta insanlar kendilerini mazur görmedikçe asla helâk olmazlar”. (Râmuz:354/2) -“Siz benim yanımdaki gibi kalsaydınız melekler sizi evlerinizde ziyaret ederlerdi. (Râmuz : 357/2) buyurmuştur. -Izdıraplarımızın kaynağı, islâmı samimi olarak yaşamamaktır. Bize müdahale etmek, Allah'ın hükmünü değiştirmek düşmez. Bize Allah'ın emrine uymak, dini yaşamak düşer. En büyük hatalarımızdan biri de öğrenmemek ve öğrendiğimizi yaşamamaktır.   HELÂLLEŞTİRDİĞİMİZ BAZI ŞEYLER -“Domuzda Allah'ın yarattığı bir hayvandır. Yenmeyecek olsa onu yaratmazdı” deyip, daha lezzetli, daha yumuşak oluyor dediler, helâl saydılar. -Günün şartlarına göre faiz haram değildir, “enflasyon oranında faiz helâldir” dediler. Dar'ülharpteyiz, faiz yenir dediler, faizi helâlmiş gibi gösterdiler. -Alkole başka başka ad taktılar, “Bira helâldir, kola helâldir deyip az içersen faydalıdır” deyip alıp satmakta, içmekte sakınca görmediler. -Her ay şansını denemek için piyango aldılar. (En büyük ikramiyenin çıkacağını bilse, müslüman, piyango almaz) millileştirdiler. -Safrancı, tavlayı, kumara götüren oyunları eğlence kabul ettiler, “vakit geçiriyoruz” dediler, günlük işlerden saydılar. -Şunu veriyor, bunu veriyor diye müstehcen basını almakta, satmakta, desteklemekte herhangi bir mahsur görmediler. -Çağdaşlık adına hoş olmayan kılık kıyafetlere girdiler. -Yolda belde cinsiyet tanımadan, yakın uzak demeden şapur-şupur öpüştürdüler. Bizi nelere alıştırmadılar ki. -Helâl-haram tanımadan köşe dönmeyi akıllılık ve beceriklilik kabul ettirdiler. -Yahudiler Allah'ın hükmünü değiştirdikleri için lânetlenmişlerdir. Bir şey aleyhimize de olsa, doğru olanı yapmak zorundayız. Herhangi bir işte: -Kötüler örnek alınmaz. Başkalarının yapması birşeyi meşrulaştırmaz. -Niyet iyide olsa, hükmü değiştirmez. -Kalp temizliği haramı helâl kılmaz. -Haram olan şeyin helâl olacağı bir makam olamaz, mekân olamaz ve zaman olamaz. Sevgili peygamberimiz : -“Bir zaman gelecek ki, ümmetimden bir takım kimseler türüyecek. Bunlar zina etmeyi, ipekli giymeyi, şarap içmeyi, çalgı eşliğinde eğlenmeyi helâl ve mübah sayacak. Bir takım merhametsiz, acımasız kimselerde dağ yamaçlarına ev yapacaklar, onlara ait koyun sürüsü ile çoban sabahları yanlarına gelecek, akşamları gidecek. İnsanlar fakire: “Bugün git yarın gel diyecekler” (Buhari Tecrid-i Sarih 12/46) diyor. -“Ümmetimden bazıları şaraba başka adlar takarak içecekler. Bir zümrede faizi helâl sayacak” diyor. Bazı insanları haramdan vazgeçiremezsiniz. Lağım kurdunu bulunduğu yerden ayırırsanız yaşamaz, hatta elmayı oyup içine koysanız bile gene yaşamaz. Haramlar, ıslak elbise gibidir; ilk anda ürperti verir. Haram terk edilmezse, alışılır gider. Hz. Ömer (ra) şöyle demiştir : -“Namaz kılmaktan çivi gibi olsanız, oruç tutmaktan da yay haline gelseniz, midenizde haram lokma varsa beklediğinize ulaşamazsınız.” Evet, bu söz gerçeğin ta kendisidir. Midemizde haram lokma olursa ibadetimizin zevkine varamaz layık olan sevabına erişemeyiz. Sadece borçtan kurtulma söz konusu olur, hepsi o kadar. Sevap çokluğu, bahis mevzu olamaz elbette. Bunun içindir ki âlimlerimiz helâl lokmayla iktifa edip haramlara düşmeme konusunda çok titiz davranmışlar, bize de aynı titizliği tavsiye buyurmuşlardır. Kendi dillerinizle uydurduğunuz asılsız nitelemelere dayanarak "Şu helaldir, şu da haramdır" diyerek Allah adına yalan uydurmayınız. Hiç şüphesiz Allah adına yalan uyduranlar iflah olmazlar. Kurtuluşa eremezler....NAHL-116 De ki; `Baksanıza Allah'ın size gönderdiği rızıklara? Bunların bir bölümünü haram ve bir bölümünü de helâl saydınız. "De ki; "Bu konuda Allah mı size izin verdi, yoksa O'na iftira mı ediyorsunuz?...YUNUS-59 Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. (Nahl Suresi, 116) tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2017 - Pazartesi
Mustafa OKULLU

HARAMI HELAL YAPMA

 

Allah c.c Kur'an-ı Kerimde insanlara seslenirken bazen Ey Müminler bazen Ey âdemoğulları bazen Ey İnsanlar diye hitap ederek emir ve yasaklarını bildirmektedir. Bazen mü'min kelimesi dışında “Müslüman” kelimesinin de kullanıldığını görmekteyiz. Mesela:

''Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, Mümin erkekler ve Mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevazı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.'' (Ahzab-35)

Allah'ın yarattığı bütün insanlar Hz. Âdem'.n çocukları olduğu için kur'an da hitap ederken de tüm insanlar a hitap etmektedir. Her Mü'min Müslüman'dır. Ama her Müslüman mu'min midir? Bunun cevabını anlamak için etrafımıza bakalım. Ülkemizde ne kadar Müslüman var. Yüzde 99 gibi bir rakam telafüz ediliyor. Peki bu nerdeyse tamamı Müslüman olan yerde Kulluk görevini yerine getiren kaç Mü'min var. Bunu anlamak için en basitinden Cuma namazı kılınırken sokakta gezen binlerce insanı gördüğümzde anlarız.>>>>>Yani Mü'min insan sayısı çok azdır.

Bazı kimseler bir kötülük veya gnah işlerken: Çirkin bir iş işledikleri vakit, “Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti” derler. De ki: “Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah'ın üzerine mi atıyorsunuz?” Araf suresi 28.ayet)

De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O'na) doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz." Araf suresi 29.ayet

İnsanlar olarak yaptığımız çirkinlik ve kötülüklerin faturasını Allah'a çıkarmamak lazımdır. Allah c.c. Yine A'raf suresinin 37.ayetinde Allah'ın söylemediğini Allah demiş gibi söyleyenlerin Allah'a iftira ettiklerini ve bu iftira ede ve Allahîn ayetini yalanlayanlardan  daha zalim kimseler olmayacağını bildirmektedir.

Helal ve Haramlar Allah tarafından konmuştur. Peygamberler de dahil olmak üzere Allah'ın helal kıldığını haram, haram kıldığını da hiç kimse  helal yapamaz.

Bir şeyin haram veya helâl kılınma yetkisi Cenab-ı Allah'a aittir. Bizim haramı helâl, helâli haram kılma yetkimiz yoktur. Bu yetki peygambere bile verilmemiştir.
-Günümüz devrimiz, şartlar diyerek hüküm değiştirilemez.
-Başkalarının yapması, etmesi, haramı meşrulaştırmaz.
-Kötüler örnek alınmaz.
-Bazı şeyler bahane olamaz. Meselâ; enflasyon faizi helâl kılmaz.
-Haram, zamana kişiye mekâna göre değişmez.
-Bir şey haramsa bütün Müslümanlara haramdır. Helâl ise bütün Müslümanlara helâldir.
-Bizim dine müdahale yetkimiz yoktur. Dine müdahale, insanın dinden çıkmasına neden olur.
RAMI HELÂL SAYMAK
Bir şey haram kılındıysa o, kıyamete kadar, her zaman, herkese haramdır. Çünkü Allah'ın hükmü değişmez. Değiştirilirse, din değişmiş olur.
Helâl olan bir şeyde harama dönüşmez. Çünkü her şeyi bilen Allah, fayda ve zarar ölçüsüne göre, bir de imtihan için helâl ve haram olan şeyleri bize apaçık bildirmiştir. Allah'ın dini İSLÂM, kıyamete kadar bâkidir. Çağ, menfaat gibi şeyler bahâne edilerek dinin emir ve yasakları hakkında yorum yapılamaz. Bana göre, aklıma göre, zamanımıza göre denilemez. O zaman Allah'ın dinine müdahale etmiş oluruz. Haramı kabul etmeyen, helâl sayan, küfre girer.
 
Kur'an'da:
“Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azab vardır.” (Şurâ : 21) buyrulur.
Din, değiştirilemez, azaltılıp çoğaltılamaz.
İşin birde çığır açma yönü var. Yanıltılan insanların vebâl yönü vardır.
Unutmayalım, günah, sadece işleyenlere ait değildir. O günahın işlenmesine sebep olan, o günaha bizzat ortak olur.
Allah'a ve peygambere uymayan, sapıklıktadır. Allah ve Rasûlüne uyanın yüzü kızarmaz, zarar görmez. Allah ve Rasûlünün emir ve yasaklarını yerine getirmek zor değildir, getirmemek, reddetmek zordur. Meselâ; içki içmek kolaydır, faiz yemek kolaydır, adını değiştirir yersiniz. Zaten bazı şeyleri, imanı tam olmayanlar bazı haramları değiştirdiler.
Hangi ülke olursa olsun müslümanlar arasında helâl haram farkı olmaz. (Faiz, hırsızlık gibi)
Kur'an'da: “Yeryüzünde temiz ve helâl olan şeyleri yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın şüphesiz o sizin için apaçık düşmandır. (Bakara : 168)
-Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yiyin.” (Bakara : 172) buyrulmuştur.
Bilmemek mazeret olmaz. Bilecektir öğrenecektir. Hz. Peygamber:
-“Alimin günahı bir günahtır, cahilin günahı iki günahtır. Cahil, hem günah işlediği, hemde öğrenmediği için iki defa azab olunur.” (Râmuz:286/8)
-“Allah haramı haram, helâli de helâl kıldı. Allah'ın haram kıldığı kıyamete kadar haram, helâl kıldığı da kıyamete kadar helâldir.” (Râmuz:425/8)
-“Günahta insanlar kendilerini mazur görmedikçe asla helâk olmazlar”. (Râmuz:354/2)
-“Siz benim yanımdaki gibi kalsaydınız melekler sizi evlerinizde ziyaret ederlerdi. (Râmuz : 357/2) buyurmuştur.
-Izdıraplarımızın kaynağı, islâmı samimi olarak yaşamamaktır. Bize müdahale etmek, Allah'ın hükmünü değiştirmek düşmez. Bize Allah'ın emrine uymak, dini yaşamak düşer.
En büyük hatalarımızdan biri de öğrenmemek ve öğrendiğimizi yaşamamaktır.
 
HELÂLLEŞTİRDİĞİMİZ BAZI ŞEYLER
-“Domuzda Allah'ın yarattığı bir hayvandır. Yenmeyecek olsa onu yaratmazdı” deyip, daha lezzetli, daha yumuşak oluyor dediler, helâl saydılar.
-Günün şartlarına göre faiz haram değildir, “enflasyon oranında faiz helâldir” dediler. Dar'ülharpteyiz, faiz yenir dediler, faizi helâlmiş gibi gösterdiler.
-Alkole başka başka ad taktılar, “Bira helâldir, kola helâldir deyip az içersen faydalıdır” deyip alıp satmakta, içmekte sakınca görmediler.
-Her ay şansını denemek için piyango aldılar. (En büyük ikramiyenin çıkacağını bilse, müslüman, piyango almaz) millileştirdiler.
-Safrancı, tavlayı, kumara götüren oyunları eğlence kabul ettiler, “vakit geçiriyoruz” dediler, günlük işlerden saydılar.
-Şunu veriyor, bunu veriyor diye müstehcen basını almakta, satmakta, desteklemekte herhangi bir mahsur görmediler.
-Çağdaşlık adına hoş olmayan kılık kıyafetlere girdiler.
-Yolda belde cinsiyet tanımadan, yakın uzak demeden şapur-şupur öpüştürdüler. Bizi nelere alıştırmadılar ki.
-Helâl-haram tanımadan köşe dönmeyi akıllılık ve beceriklilik kabul ettirdiler.
-Yahudiler Allah'ın hükmünü değiştirdikleri için lânetlenmişlerdir. Bir şey aleyhimize de olsa, doğru olanı yapmak zorundayız. Herhangi bir işte:
-Kötüler örnek alınmaz. Başkalarının yapması birşeyi meşrulaştırmaz.
-Niyet iyide olsa, hükmü değiştirmez.
-Kalp temizliği haramı helâl kılmaz.
-Haram olan şeyin helâl olacağı bir makam olamaz, mekân olamaz ve zaman olamaz.
Sevgili peygamberimiz : -“Bir zaman gelecek ki, ümmetimden bir takım kimseler türüyecek. Bunlar zina etmeyi, ipekli giymeyi, şarap içmeyi, çalgı eşliğinde eğlenmeyi helâl ve mübah sayacak. Bir takım merhametsiz, acımasız kimselerde dağ yamaçlarına ev yapacaklar, onlara ait koyun sürüsü ile çoban sabahları yanlarına gelecek, akşamları gidecek. İnsanlar fakire: “Bugün git yarın gel diyecekler” (Buhari Tecrid-i Sarih 12/46) diyor.
-“Ümmetimden bazıları şaraba başka adlar takarak içecekler. Bir zümrede faizi helâl sayacak” diyor.
Bazı insanları haramdan vazgeçiremezsiniz. Lağım kurdunu bulunduğu yerden ayırırsanız yaşamaz, hatta elmayı oyup içine koysanız bile gene yaşamaz.
Haramlar, ıslak elbise gibidir; ilk anda ürperti verir. Haram terk edilmezse, alışılır gider.
Hz. Ömer (ra) şöyle demiştir :
-“Namaz kılmaktan çivi gibi olsanız, oruç tutmaktan da yay haline gelseniz, midenizde haram lokma varsa beklediğinize ulaşamazsınız.”
Evet, bu söz gerçeğin ta kendisidir. Midemizde haram lokma olursa ibadetimizin zevkine varamaz layık olan sevabına erişemeyiz.
Sadece borçtan kurtulma söz konusu olur, hepsi o kadar. Sevap çokluğu, bahis mevzu olamaz elbette. Bunun içindir ki âlimlerimiz helâl lokmayla iktifa edip haramlara düşmeme konusunda çok titiz davranmışlar, bize de aynı titizliği tavsiye buyurmuşlardır.
Kendi dillerinizle uydurduğunuz asılsız nitelemelere dayanarak "Şu helaldir, şu da haramdır" diyerek Allah adına yalan uydurmayınız. Hiç şüphesiz Allah adına yalan uyduranlar iflah olmazlar. Kurtuluşa eremezler....NAHL-116
De ki; `Baksanıza Allah'ın size gönderdiği rızıklara? Bunların bir bölümünü haram ve bir bölümünü de helâl saydınız. "De ki; "Bu konuda Allah mı size izin verdi, yoksa O'na iftira mı ediyorsunuz?...YUNUS-59
Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. (Nahl Suresi, 116)
tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.