Savaştan önce ordular birbirine yaklaşmaya başlayınca Müşriklerin komutanı Ebu Süfyan elçi gönderdi. Gelen elçi şöyle dedi:
“Ey Evs ve Hazrec kabileleri! Bizimle amcamız oğlu olan Kureyşlilerin arasından çekilin. Bizi baş başa bırakın. Böyle yaparsanız biz savaşmadan geri döneceğiz.
Fakat Müslüman olan Evs ve Hazrecliler Ebu Süfyan’ın teklifini red ettiler. Ama Münafıkların başkanı olan Abdullah b. Übey’in kışkırtma ve tahrikleri ile Müslüman ordusundan vazgeçenlerin sayısı 300 ü buldu. Geriye ancak 700 kişi kaldı.
Savaş başlamadan önce stratejik yerlerden biri olan okçular tepesi(Ayneyn Tepesi) ne Abdullah b.Cübeyr komutasında 50 kadar okçuyu yerleştirerek savaş düzeni aldı. Okçulara şu tembihi yaptı:
“Bizi arkadan koruyun, yerlerinizi asla terk etmeyin. Aşağıda öldürüldüğümüzü, kartalların kafalarımızı alıp götürdüğünüzü görseniz dahi yerinizi asla terk etmeyiniz” dedi.
Bu arada ilerde Seyfullah lakabını alacak olan Halid b. Velid henüz Müslüman olmadığından Müşriklerin safında savaşıyordu. Savaşı çok iyi bildiğinden 250 kadar süvari ile Tepenin arka tarafında bulunan derenin içersinde B planı için 250 süvari ile hurma ağaçları arasında saklanmıştı.
Müşriklerin ileri gelenlerinden biri olan Dirar b Hattab şöyle diyordu. ”Eğer Müslümanlar kalelerinde oturup bizi karşılarlarsa onları yenemeyiz. Eğer kalelerinden çıkarlarsa sayımız onlardan çok olduğu için yenebiliriz” dedi. Gerçektende savaş gidişatı önceleri Müslümanların zaferini müjdelerken okçuların kalelerinden çıkmaları sebebiyle savaş Müslümanların aleyhine dönmüştür.
Halid İbn Velid’e Müslümanlara saldıralım diye defalarca teklif edilmesine rağmen Müslümanlar okçular tepesini terk ettikten sonra tepeyi arkadan dolaşarak Müslümanlara hücum etmiş. Halid İbn Velid’in geldiğini gören müşrikler anında kaçmaktan vazgeçmiş ve geri dönmüşlerdir. İki ateş arasında kalan Müslümanlar sıkışmışlar. Ve Maalesef 70 kadar şehit vermişlerdi. Tepede kalan 10 kadar okçu başta komutan Abdullah b. Cübeyr olmak üzere şehit edilmişti.
Allah c.c. Kur’anı-Kerim de bu durumu şöyle izah etmektedir:
“Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vâdini yerine getirmiştir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır. (Al-i İmran suresi ayet 152)
“Peygamber, arkanızdan sizi çağırırken siz durmadan dağa yukarı kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size keder üstüne keder verdi ki, (bu durumlara alışasınız ve daha sonra) elinizden gidene, ve başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” Al-I İmran sures, i ayet 153)
Savaş esnasında sahabenin önde gelenlerinden bir çoğu Şehit oldu. Hz.Hamza, Mus’ab b. Umeyr, Abdullah b. Cübeyr, Amr b. Cemuh gibi bir çok sahabe şehit oldu. Hz. Hamza Hind tarafından kiralanan Vahşi tarafından şehit edildi. Sonunda Vahşi de Hind de Müslüman oldu Vahşi günahını afettirmek için Yalancı Peygamber Müseylemetül Kezzab’I öldürdü.
Çarpışma sırasında atılan taşlarla Hz.Peygamber’in alt dudağı ve alnı yaralandı. Başında miğferi parçalandı. Miğferin halkalarından iki tanesi yanağına saplandı. Sahabelerden Ebu Ubeyde b.Cerrah o halkaları dişleri ile çekerken iki dişini kaybetti.
Sa’d b. Muaz ve Saad b. Ubade Hz. Muhammed’I üzerinde zırhı olduğu halde uhud dağının yukarı tarafına taşıyarak bir miktar dinlendirdiler. Yorgun ve yaralı olan efendimiz ögle namazını oturarak kıldı.
Hz.Peygamber’e benzerliliği ile tanınan sahabi Mus’ab b. Umeyr’in İbn-I Kamia tarafından öldürülmesi ile müşrikler Hz.Peygamber’I öldürdüğünü zannetiler. Allah c.c. Mus’ab kılığında bir melek göndererek İslam’ın sancağını yere düşürtmedi.
Hanım sahabilerden Nuseybe Bint Ka’b kocası ve 3 oğlu ile bu savaşa katılmış. Yaralılara yardım etmiş. Hz.Peygamberi zaman zaman kılıç ve kalkanı ile korumuştu.Savaş sonunda efendimiz:
“Allah’ım Nuseybeyi ve ailesini Cennette bana komşu et” diye dua etmişti.
Müşriklerden öldürülenlerin sayısı 22 idi.Müslümanlardan şehit edilenlerin sayısı ise 70 idi.
Öldürülenlerin arasında Meleklerin cenazesini yıkadğı bir günlük evil Hz.Hanzala da vardı.
Sonuç olarak kazanılması kesin gözüyle bakılan savaş Hz.Peygamberin dinlenmemesi sebebiyle hezimete dönüştüğü ve bir çok müslümanın şehit edildiğini görmekteyiz.
Kutsal şehir Mekke ‘den dünya Müslümanlarına selamlar dular. Cumanız mübarek olsun.