Başlık Kur'an-ı Kerim'deki bir ayetten alınmış bir bölümdür. Burada Kast edilen “İP” mecazi anlamdadır. Kastedilen yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'dir.
Müslümanların Allah'ın Kuran'da çizmiş olduğu sınırlara bağlı kalarak, Kur'an-ı Kerimi dinî davranışlarımızın merkezi yapmamız gerekir. Eğer sınırları tanımayarak, “ipleri gevşetirsek” işte o zaman hem dünyada hem de ahirette sıkıntıya girmiş oluruz.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimde Allah c.c. bu konuyla alakalı şöyle buyuruyor: “Hepiniz topluca Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetlerin hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşman iken Allah c.c kalplerinizi birbirinize ısındırdı. Bu sebeple birbirlerinizin kardeşleri olarak sabahladınız. Sizi tam bir ateş çukurunun kenarında iken O (Allah ) kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye Allah c.c. ayetlerini size böyle açıklıyor. (Al-i İmran suresi 103.ayet )
Gerçekten de insanlar Kur'an-ı Kerim gelmeden önce kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyor, insanlar renk ve derilerinden dolayı horlanıyordu. İslam, dolaysıyla Kur'an-ı Kerim “Sizin Allah'ın yanında en üstününüz, Allah'ın en çok emir ve yasaklarına oyarak O'ndan korkanlardır.” Ayeti gelince insanlar arasındaki sınıf, üstün ırk, ve kabilesiyle övünme gibi sorunlar kendiliğinden ortadan kalkmıştır.
Günümüz dünyasında maalesef hala cahiliye döneminden kalan bazı kötü adet ve gelenekler var. Mesela medenî bildiğimiz birçok ülkede, hala zenci olanlar horlanıyor. Bazı ülkelerde acımadan insanlar sırf Müslüman olduklarından dolayı işkence görüyorlar. Mesela Suriye de bazı Müslümanlara, reislerinin resmini getirerek “buna tapacaksın” deyip secde etmeyenleri dövüp işkence ediyorlar. Bununla Hz.Blal Habeşi'ye işkence eden Yahudi asıllı ümeyye İbn Halef arasında çok fazla bir fark yoktur.
Yıllarca önce İstanbul'da 4 kız çocuğu olan bir babanın Çapa tıp Fakültesinin doğum servisine getirdiği hanımına” Eğer beşinciyi de kız doğurursan benden boşsun” deyip kadını tehdit etmesinin Cahiliye dönemindekilerle benzerliği yok mu? Sonucu merak ediyorsunuz değimli? Evet saatler sonra hemşire bağırarak “gözünüz aydın beyefendi bir oğlunuz oldu” dediğinde adam sevinçten hemşireyi kucaklayıp, eline de yüklü bir hediye bırakarak içeri girdi. Biraz sonra gülen adamın ağlayarak çıktığını gördüm. Adama hayırdır ne oldu dediğimde, önce bana kızan adam sonra benim hoca olduğumu öğrenince “Hocam sen haklıydın, Ben büyük konuştum. Allah bana büyük bir ders verdi. oğlum olmasına oldu ama iki bacağı doğuştan yok” dedi. Böylece Allah c.c. hanımımı boşanmaktan kurtardı.
Biz ne isteyecek isek Allah'tan isteyelim. Hayırlısını isteyelim.
Cumanız Mübarek olsun. Kalın sağlıcakla