Vezir’in hanımı Züleyha, hanımların kendisi ile ilgili dedikodularını duyunca onlara birer kişi gönderip dayalı döşeli bir evde güzel bir sofra hazırladı. Hanımlardan her birine birer bıçak ve meyve verdi. Hanımlar meyveleri soyarken Züleyha. Yusuf’a a.s.:Çık karşllarına” dedi. Hanımlar Yusuf a.s’ı görünce güzelliğinden büyülendiler ve ellerindeki meyveleri soyacaklarına ellerini farkına varmadan kesmeye başladılar. Ve şöyle dediler: Allah’ı tenzih ederiz. Bu Yusuf bir insan değil, ancak güzel bir melektir dediler. Bunun üzerine Vezir’in hanımı dediki: İşte hakkında beni ayıplayıp dedikodu yaptığınız kişi budur. Ben O’nun la beraber olmak istedim, ama O kendini koruyup “Ben Allah’tan korkarım” diyerek red etti. “Yemin ederim ki benimle olmayı yine kabul etmez se O zindana atılacak ve aşağılık birisi olacak” dedi. Orada bulunan hanımlar Yusuf a.s’a “ Hanımına itaat et, isteklerini kabul et. Yoksa zindana atılırsın sana yazık olur” dediler. Yusuf a.s.ellerini açarak şöyle dua etti: “Allahım! Zindana girmek bana O hanımın istediği zina suçunu işlemekten daha sevimlidir. Eğer Sen onların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan olur ki ben de cahillerden olurum”.dedi. Yani Hz.Yusuf zindana girmeyi nefsine mağlup olup zina işlemekten  daha hafif görmüş, Nefsinin kendisi çağırdığı tuzaklardan Allah’a sığınmıştır. Hz.Yusuf’un  zina işlemekten se hapse girmeyi sevimli görerek Allah’a yalvarması sebebiyle Allah c.c. duasını kabul ederek onu zindana attırdı. Zuleyha ‘nın tuzaklarından O’nu kurtardı. Allah c.c. her şeyi hakkıyla bilen ve işitendir. Yusuf a.s.’ın suçsuz olduğu delillerle ispat edilmesine rağmen dedikoduların kesilmemesi üzerine Vezir toplum baskısının artması üzerine O’nu zindana atmayı daha uygun buldu.. Hükümdarın aşçısı ve sakası olup O’nu zehirlemek suçundan olan iki delikanlı ile beraber Hz.Yusuf’u zindana attılar. Zindan da iki delikanlı zamanla rüya görür. Gördüklerini Hz.Yusuf’a şöyle anlatırlar. Birisi derki :”Ben rüyamda şarap için üzüm sıktığımı gördüm. Diğeri ise:” Başımda ekmek taşıdığımı ve kuşların başımı gagaladığını gördüm” der.  Her ikisi birden dedilerdi: Ey Yusuf bize gördüğümüz rüyaların yorumunu yap. Biz seni iyiliksever birisi olduğunu biliyoruz” dediler. Yusuf a.s da her iki delikanlıya şöyle dedi: Size kendisi ile rızıklanacağınız yemek gelecek. O rızık size gelmeden ben size onun ne olduğunu haber vereyim “ diyerek mucize göstermiştir. Bunun Allah’ın kendisine bildirdiğini söylemiştir. Daha sonra şöyle demiş: Ben Allah’a inanmayan ve ahreti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim”. Dedi. Daha sonra “ Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dini olan hak dine uydum. Bizim Allah’a şirk (ortak) koşmamız doğru olmaz. Bu tevhid dini ve inancı bizlere Allah’ın c.c. bir lutfudur. Fakat insanların çoğu şükretmezler.” Dedi. Hz.Yusuf a.s zindan da da iyilik yapmaya devam etmiştir. Hasta olanları ziyaret eder, muhtaç olanlara yadım toplayıp verirdi. Derdi olanların sıkıntısına ortak olurdu. Hz.Yusuf:Ey zindan arkadaşlarım çeşit çeşit uydurma olan  hiçbir şeye gücü yetmeyen Tanrıar mı  daha iyidir? Yoksa her şeye gücü Yeten Allah .c.c mu daha  iyidir? Cumanız mübarek olsun. Tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.