Namaz, kulun Allah c.c ile en yakın noktada buluştuğu bir ibadettir. Günün belli dilimleri arasına yerleştirilmiş namaz vakitleri, yorulan, sıkılan, üzülen insanın rahatlaması, dinlenmesi, ıslah olması için belirlenmiş tevhid eylemidir. Günde beş defa hayatın yoğun temposunu durdurup, dondurup, namaz ile ruhun doyumu sağlanmaktadır. Namaz bir angarya değil, yük değil, insanın ruhuyla beraber vücudunun da dinlenmesi, jarj olmasıdır. Namaz, çamurdan yaratılmış bedenimizle “En büyük sensin Allahım” deyip yüzümüzü ana maddemiz olan toprağa koymak ve Allah’ı c.c. yüceltmektir. Kıldığımız namaza sadece bedenimiz değil, ruhumuzun da iştirak etmesi lazımdır. Bunu bir menkıbe ile izah edelim. Bir gün Aşkları ile dillere düşen Mecnun Leyla yı düşünerek gezerken farkına varmadan namaz kılan birinin önünden geçmiş. Namaz kılan adam namazı bitirdikten sonra Mecnun’a yetişip serzenişte bulunmuş. “ Mecnun beni görmedin mi? Namaz kılarken önümden geçtin”. Der. Bunu duyan Mecnun adama dönerek şu cevabı verir: “Ben Leyla’yı düşünürken seni fark etmeden önünden geçtim. Sen nasıl Allah’ı düşünürken beni fark ettin”. Der. Sahabelerden birinin ayağına ok saplanır. Fakat çok acı duyduğu için çekemezler. Bunun üzerine: “Müsaade edin. Rabbimin huzuruna durup namaz kılayım. O zaman acıyı hissetmem çekersiniz oku” der. Bunun üzerine namaza başlar ve secde halinde Allah’la en yakın noktada buluşurken ayağından oku çekerler. Namazdan sonra ne zaman çektiklerini sorar. Sonra da ben hissetmedim der. İşte Allah’ın bizden istediği namaz budur. Onun huzurunda iken O’ndan başkasını düşünmemek, sadece O’na odaklanarak ruh ve cesedimizle, vücudumuzun bütün atomları ile namaz kılmak gerekir. Namaz Mü’minin günde beş defa Mi’rac’ıdır. Yani Rabbi ile buluşmasıdır. Hz.Muhammed s.a.v. in: “Namaz, Namaz gözümün nuru namaz “ diye hayatının son anlarında bile bunu söylemesi namazın ne kadar önemli bir ibadet olduğunu da gösterir. Kıldığımız namaz Allah’a c.c. karşı kulluğumuzun kalitesini gösteren bir termometredir. Kıldığımız namazdan sonra içimize bir huzur geliyorsa ne mutlu bize. Ama değişen bir şey olmamış ise vay halimize. Yani kağıt oynarken, şu namazı da kılayım tekrar devam ederiz deyip kağıt molasında namaz kılıyorsak, o namaz bizden şikayetçi olur. Bu gün bu tip namaz kılanların da yeniden namaza ihtiyaçları var. Namazı namaz gibi kılmak lazımdır. Çorak gönüllere Ab-ı hayat gibi faydalı olacak namazları kılmak gerek. Spor olsun diye kılınan namaz da “spor namazı” olur. Allah. c.c. hakkıyla kulluk yapmayı cümlemize nasip eylesin. 22.07.2013 Mekke den tüm dünya Müslümanlarına selamlar dualar