Doğruluk İslam’ın en başta gelen ilkelerinden biridir. Hz.Allah c.c. Kur’an-ı Kerim’de efendimize atfen “Emr olunduğun gibi dost doğru ol” (Hûd suresi 112.ayet) diyerek doğru olmayı emretmektedir. Dıştan doğru görünüp içinden başka hesap yapan iki yüzlülere “Münafık” denir.Münafık kafirden daha beterdir. Münafık pirincin içersinde pirince benzeyen beyaz taşlar gibidir. Kur’an-ı Kerimde iki yüzlerle ilgili bir çok ayetler vardır. Mesela:
İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir” (Bakara suresi ayet 8)
“(Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlarlar ve şuurunda değiller”. (Bakara suresi ayet 9)
“Kalplerinde hastalık vardır Allah da hastalıklarını arttırmıştır Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır” (Bakara suresi ayet 10)
“Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler. (Bakara suresi ayet 11)
“Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler” (Bakara suresi ayet 12)
“Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler. (Bakara suresi ayet 13)
İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: "Şüphesiz, sizinle beraberiz Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz" (Bakara suresi ayet 14)
(Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır. (Bakara suresi ayet 15)
İşte bunlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır; fakat bu alışverişleri bir yarar sağlamamış; hidayeti de bulmamışlardır (Bakara suresi ayet 16)
Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; (ki onun ateşi) çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir. (Bakara suresi ayet 17)
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler Bundan dolayı dönmezler. (Bakara suresi ayet 18)
Ya da (bunlar) karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek(ler)le yüklü, 'gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki, yıldırımların saldığı dehşetle'; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar Oysa Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır. (Bakara suresi ayet 19)
“Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir (Bakara suresi ayet 20)
Ki (bunlar) Allah'ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah'ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar Kayba uğrayanlar, işte bunlardır (Bakara suresi ayet 27)
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır. (Bakara suresi ayet 204)
Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o (Bakara suresi ayet 206)
Sana Kitabı indiren O'dur O'ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtirKalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır" derler Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez (Al-i İmran suresi ayet 7)
Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Alah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır" Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı) Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir
(Al-i İmran suresi ayet 154)
Ey iman edenler, inkâr edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı Dirilten ve öldüren Allah'tır Allah, yaptıklarınızı görendir (Al-i İmran suresi ayet 156)
Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi Onlara: "Gelin, Allah'ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, "Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir (Al-i İmran suresi ayet 167)
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister(Nisa suresi ayet 60)
Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, o münafıkların senden kaçabildiklerince kaçtıklarını görürsün (Nisa suresi ayet 61)
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Allah'a yemin ederler? (Nisa suresi ayet 62)
İşte bunların, Allah kalplerinde olanı bilmektedir O halde sen, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle (Nisa suresi ayet 63)
Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah'tan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı. (Nisa suresi ayet 64)
Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız"
(Nisa suresi ayet 77)
"Tamam-kabul" derler Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor Sen de onlardan yüz çevir ve Allah'a tevekkül et Vekil olarak Allah yeter (Nisa suresi ayet 81)
Şu halde münafıklar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Oysa Allah, onları kazandıkları dolayısıyla tepe taklak etmiştirAllah'ın saptırdığını hidayete erdirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, artık sen ona kesin olarak bir yol bulamazsın (Nisa suresi ayet 88)
Onlar, kendilerinin inkâra sapmaları gibi sizin de inkâra sapmanızı istediler Böylelikle bir olacaktınız Öyleyse Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin Şayet yine yüz çevirirlerse, artık onları tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün Onlardan ne bir veli (dost) edinin, ne de bir yardımcı (Nisa suresi ayet 89)
Onlar, insanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler Oysa O, kendileri, sözden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi 'geceleri düzenleyip kurarlarken,' onlarla beraberdir Allah, yaptıklarını kuşatandır Nisa suresi ayet 108)
Şimdi iki yüzlülük ile ilgili bazı hadislere bakalım:
Ammâr İbnu Yâsir (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Kimin dünyada iki yüzü varsa kıyamet günü, ateşten iki dili olacaktır.”
Ebu Dâvud, Edeb 39, (4873).
1982 – Yine Ebu Hureyre (radıyallâhu anh)’den bir rivâyete göre, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde, ALLAH nazarında en kötü olanlardan bir kısmını da iki yüzlülerin teşkil ettiğini göreceksiniz. Bunlar bazılarına bir yüzle, diğer bazılarına da başka bir yüzle giden insanlardır.”
Buhâri, Edeb 52; Müslim, Fedâil 199, (2526); Muvatta, Kelâm 21, (2, 991); Tirmizi, Birr 78, (2026); Ebü Dâvud, Edeb 39, (4872).
Ebu Hureyre ve İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ahir zamanda, dinle dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlar(a iyi görünüp, onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Diller de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri kurtlarınkinden vahşidir....
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini. »
Mehmet Akif ERSOY
Artık ikiyüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmiyüzlü insanlar görmeye başladım. »
Mehmet Akif ERSOY
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o, yine dilsiz sayılır. »
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Belirli sabit fikirlere kapılmış olanlar, tasvip etmedikleri şeyleri savunmaya mahkumdurlar. » CICERO
İyi olup da kötü görünmek isteyenlere de 'ikiyüzlü' derim ben. » Oscar Wilde
Riya olmasın diye cemaatten kaçanlar ayrı bir riya içindedirler. »
ABDULHAKİM ARVASİ
Ey arkadaş! İman kesene dikkat et. Riya ve kötü huy fareleri onu kemirmesin! »
YAHYA B. MUAZ
HASAN-I BASRİ
Cumanız mübarek olaun Medineden selamlar