25 Mayıs Pazar gününü 26 Mayıs 2014 Pazartesi gününe bağlayan gece, Receb ayının 27. gecesi Mirac kandilidir.Peygamberimizin en büyük mucizelerinden kabul edilir. Bu gece Resûlüllah Mescidi Haram’dan Mescidi Aksâya, yani Mekke’den Kudüs’e, oradan da daha yüce âlemlere götürülmüştür. Bu sır ve hikmet dolu yolculuğu Cenâbı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir. “Kendisine (kudretimizin alâmeti) ayetlerimizden bazılarını göstermek için, bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O her şeyi işitir ve görür”[İsra suresi 17/1]
Sevgili Peygamberimiz’in hanımı Hz.Haticenin ve Amcası Ebû Talib’in vefat etmesi, Taif te İslam’ı tebliğ ederken taşlanması, vatanını terk etmeye mecbur edilmesi, mecnun ve sihirbaz denmesi Onu çok üzmüştür. Eşi ve amcasının vefat ettiği yıla “Senetül Hüzn” yılı denmiştir. . Bu acılı olayların ardından Yüce Allah, bir bakıma sevgili Resûlünü, sabır ve tahammülü dolayısıyla hem teselli etmek hem de ödüllendirmek istedi ve bunun için genellikle mirac diye anılan büyük mucizevî olayı gerçekleştirdi.
Yukarıda mealini verdiğimiz, İsrâ sûresinin 1. âyeti ile Necm sûresinin ilk âyetleri mirac olayına işaret etmektedir.
. Konuyla ilgili çok sayıda hadis bulunmakta olup özellikle Buhârî'nin el-Câmiu's-sahîh'inde ("Salât", 8; "Bed'ü'l-halk", 6; "Mi'râc", 42; "Tevhid", 37) yer alan hadislere göre bir gece Hz. Peygamber Kâbe'nin avlusunda (diğer bazı rivayetlerde amcasının kızı Ümmühânî'nin evinde) "uyku ile uyanıklık arasında bir durumdayken" Cebrâil yanına geldi, göğsünü açarak kalbini zemzemle yıkadı, sonra Burak denilen bir binek üzerinde onu göklere yükseltti
İşte böyle hüzünlü bir zamanda Efendimiz Kabe’de bulunduğu sırada Cebrail a.s gelerek onu Şimşekten daha hızlı giden “Burak” adındaki bineğe bindirerek Kudus’e götürdü. Resulullah orada 2 rek’at namaz kıldıktan sonra Cebrail as onu alıp zamanın ve mekanın olmadığı bir noktya (Sidretül-Münteha’ya ) götürdü. O noktadan sonra Cebrail a.s gidemedi.
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.
Hz.Muhammed s.a v. Allah c.c. ile görüştü. Bir takım ayetler ile beş vakit namaz emride bildirildi.
Miracın ruh ve beden beraberliği içinde mi yoksa yalnızca ruh ile mi, rüyada mı uyanık iken mi, bir kere mi birden fazla mı olduğu, miracda Resûlullah'ın Rabbini görüp görmediği gibi konular eskiden tartışıldığı gibi bugün de zaman zaman tartışma konusu olmaktadır.
Hz. Peygamber'in Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya götürülmesi şeklinde gerçekleşen olağanüstü olay İslâm kaynaklarında, âyet metnindeki ilgili fiilin mastarı olan ve "geceleyin yürüme, gece yolculuğu" anlamına gelen isrâ kelimesiyle anılır. Bu yolculuğun, hadislerde anlatılan göklere yükseltilme safhasının da dahil olduğu tamamı ise "yükselme, yukarı tırmanma" anlamındaki "urûc" kökünden türetilmiş olan ve "yükselme vasıtası, âleti" manasına gelen mi'râc kelimesiyle ifade edilmektedir. İsrâ suresinin ilk âyetinin meali şöyledir:
"Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir."
Rasulullah (s.a.v.)‘in haber verdiklerine şeksiz şüphesiz iman ederiz.
Miraç gecesinde nice ilâhî ikrama nâil olan bir Peygamber’in ümmeti olarak bu gecenin feyz ve bereketinden, af ve mağfiretinden istifade etmeye gayret edelim. Miracın bize en kıymetli hediyesi olan, dinin direği, müminin miracı, gözümüzün nuru beş vakit namazı terk etmemek üzere ahdedelim. Mirac’ın ilk durağı Mescid-i Aksâ’nın, oradaki mazlumların kurtuluşu için dua edelim.
Miraç kandilinizi tebrik eder İslam Âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Haktan niyaz ederim.
Medineden Tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.