LASTİK İŞ
Mustafa OKULLU
Köşe Yazarı
Mustafa OKULLU
 

SORULAR CEVAPLAR

SORULAR CEVAPLAR makale 03.03.2015 Soru:    Allah’a, Peygambere, Kur’an’a küfreden kimsenin nikâhı gider mi? Cevap: Küfrü gerektiren sözü söylemek nikâhın bozulmasına sebep olur. Hanefi mezhebine göre bu kesindir. Dinden çıkmış olan kimsenin tövbe edip İslam’a dönmesi halinde eşi isterse yeni bir nikâh ile kendisi ile evlenebilir. Dinden çıkan kimsenin eşi istemezse başka biri ile evlenebilir. Küfür sebebi ile dinden çıkan kimsenin; 1-Kestiği hayvanın eti yenmez. 2-Avladığı hayvan yenmez. 3-Şahitliği kabul edilmez. 4-Varis olamaz. (Günümüz Meselelerine Fetvalar, Halil GÖNENÇ, c.1.s.45) Onun için ağzımızdan çıkan sözlere hepimizin dikkat etmesi lazımdır. Soru: Ölmüş olan yakınını öpmek caiz midir? Cevap: Ölmüş olan bir yakınını öpmek caizdir. Hz.Muhammed s.a.v. vefat eden Osman b.Maz’un’u öpmüştür. Ayrıca Hz. Ebu Bekir de Peygamberimizi vefatından sonra öpmüştür. Soru: İntihar eden veya içki içen kimsenin namazını kılmak caiz midir? Cevap: İslam dininde İntihar etmek, içki içmek, kumar oynamak, namazı terk etmek, faiz alıp vermek, zina etmek büyük günahlardandır. Ancak küfre vesile olmadığından bu suçları işleyenlerin cenaze namazı kılındığı gibi intihar eden kimsenin de cenaze namazını kılmak gerekir. Yeter ki bu suçları işleyenler onun haram olduğunu kabul etsin, helal olduğunu iddia ederse zaten namazları kılınmaz. Soru:Cuma namazı kaç rek’attır. Cevap:Cuma namazının farzı iki rekattır. Bunun yanında farzdan önce dört rekat, farzdan sonra dört rekat olmak üzere sekiz rekat da sünneti vardır (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 269).   İmam Ebu Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekat olmak üzere toplam altı rekattır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 285). Ülkemizde bu namazlar dört rekat cumanın son sünneti ve iki rekat vaktin sünneti adı ile kılınmaktadır.   Bunlara ilaveten zuhr-i ahir adıyla dört rekat olarak kılınan namaz, cuma namazına dahil değildir. Hz. Peygamber’den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında bu isimle kılınmış bir namaz yoktur.   Zuhr-i ahir; İslam coğrafyasının genişlemesi ve şehirlerde nüfusun kalabalıklaşması sonucu, cuma namazının, Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi, bir şehirde bir tek camide kılınmasının mümkün olmaması, birden fazla camide cuma namazının kılınması zorunluluğunun ortaya çıkması ile gündeme gelmiş bir namazdır. Gerekçesi de, birden fazla camide kılınan cuma namazlarından ilk önce kılınanın geçerli olacağı, diğer camilerde kılınan namazın ise geçersiz olabileceği varsayımıdır. İşte bu şüpheli durumdan kurtulmak için, içinde bulunulan cuma vakti kast edilerek ihtiyaten, zuhr-i ahir yani “vaktine ulaşılıp da eda edilemeyen son öğle namazı” niyeti ile dört rekatlık bir namaz kılınması bazı alimlerce uygun görülmüştür (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 145). Fakat böyle bir varsayıma mahal yoktur. Çünkü cuma namazının tek camide kılınması, cumanın anlamına uygun olmakla birlikte, nüfusu milyonlara ulaşan büyük şehirlerin ortaya çıktığı günümüzde bunun yerine getirilmesi mümkün değildir. Zaten Hanefi mezhebinde fetvaya asıl olan görüşe göre, herhangi bir kayıt olmaksızın bir şehirde birden çok camide cuma namazı kılınabilir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 145). Böyle olunca, her bir camide kılınan cuma namazının ayrı ayrı geçerli olması, bu yönden aralarında bir fark gözetilmemesi esas olup cuma namazı kılanların ayrıca zuhr-i ahir (son öğle namazı) kılmaları gerekmez.   Ancak cuma namazına dahil olmadığını bilerek, bu namazı kaza namazı olarak kılmak isteyenler için de bir sakınca söz konusu değildir.  (Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu ) Cumanız Mübarek olsun. Tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.
Ekleme Tarihi: 02 Nisan 2015 - Perşembe
Mustafa OKULLU

SORULAR CEVAPLAR

SORULAR CEVAPLAR makale 03.03.2015


Soru:    Allah’a, Peygambere, Kur’an’a küfreden kimsenin nikâhı gider mi?

Cevap: Küfrü gerektiren sözü söylemek nikâhın bozulmasına sebep olur. Hanefi mezhebine göre bu kesindir. Dinden çıkmış olan kimsenin tövbe edip İslam’a dönmesi halinde eşi isterse yeni bir nikâh ile kendisi ile evlenebilir. Dinden çıkan kimsenin eşi istemezse başka biri ile evlenebilir. Küfür sebebi ile dinden çıkan kimsenin;

1-Kestiği hayvanın eti yenmez.

2-Avladığı hayvan yenmez.

3-Şahitliği kabul edilmez.

4-Varis olamaz.

(Günümüz Meselelerine Fetvalar, Halil GÖNENÇ, c.1.s.45)

Onun için ağzımızdan çıkan sözlere hepimizin dikkat etmesi lazımdır.


Soru: Ölmüş olan yakınını öpmek caiz midir?

Cevap: Ölmüş olan bir yakınını öpmek caizdir. Hz.Muhammed s.a.v. vefat eden Osman b.Maz’un’u öpmüştür. Ayrıca Hz. Ebu Bekir de Peygamberimizi vefatından sonra öpmüştür.


Soru: İntihar eden veya içki içen kimsenin namazını kılmak caiz midir?

Cevap: İslam dininde İntihar etmek, içki içmek, kumar oynamak, namazı terk etmek, faiz alıp vermek, zina etmek büyük günahlardandır. Ancak küfre vesile olmadığından bu suçları işleyenlerin cenaze namazı kılındığı gibi intihar eden kimsenin de cenaze namazını kılmak gerekir. Yeter ki bu suçları işleyenler onun haram olduğunu kabul etsin, helal olduğunu iddia ederse zaten namazları kılınmaz.


Soru:Cuma namazı kaç rek’attır.

Cevap:Cuma namazının farzı iki rekattır. Bunun yanında farzdan önce dört rekat, farzdan sonra dört rekat olmak üzere sekiz rekat da sünneti vardır (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 269).   İmam Ebu Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekat olmak üzere toplam altı rekattır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 285). Ülkemizde bu namazlar dört rekat cumanın son sünneti ve iki rekat vaktin sünneti adı ile kılınmaktadır.   Bunlara ilaveten zuhr-i ahir adıyla dört rekat olarak kılınan namaz, cuma namazına dahil değildir. Hz. Peygamber’den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında bu isimle kılınmış bir namaz yoktur.   Zuhr-i ahir; İslam coğrafyasının genişlemesi ve şehirlerde nüfusun kalabalıklaşması sonucu, cuma namazının, Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi, bir şehirde bir tek camide kılınmasının mümkün olmaması, birden fazla camide cuma namazının kılınması zorunluluğunun ortaya çıkması ile gündeme gelmiş bir namazdır. Gerekçesi de, birden fazla camide kılınan cuma namazlarından ilk önce kılınanın geçerli olacağı, diğer camilerde kılınan namazın ise geçersiz olabileceği varsayımıdır. İşte bu şüpheli durumdan kurtulmak için, içinde bulunulan cuma vakti kast edilerek ihtiyaten, zuhr-i ahir yani “vaktine ulaşılıp da eda edilemeyen son öğle namazı” niyeti ile dört rekatlık bir namaz kılınması bazı alimlerce uygun görülmüştür (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 145). Fakat böyle bir varsayıma mahal yoktur. Çünkü cuma namazının tek camide kılınması, cumanın anlamına uygun olmakla birlikte, nüfusu milyonlara ulaşan büyük şehirlerin ortaya çıktığı günümüzde bunun yerine getirilmesi mümkün değildir. Zaten Hanefi mezhebinde fetvaya asıl olan görüşe göre, herhangi bir kayıt olmaksızın bir şehirde birden çok camide cuma namazı kılınabilir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 145). Böyle olunca, her bir camide kılınan cuma namazının ayrı ayrı geçerli olması, bu yönden aralarında bir fark gözetilmemesi esas olup cuma namazı kılanların ayrıca zuhr-i ahir (son öğle namazı) kılmaları gerekmez.   Ancak cuma namazına dahil olmadığını bilerek, bu namazı kaza namazı olarak kılmak isteyenler için de bir sakınca söz konusu değildir. 

(Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu )


Cumanız Mübarek olsun. Tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.