İnsanlara Allah c.c. diğer varlıklardan farklı olarak akıl ve feraset gibi duyguları vermiştir. Bunlar sayesinde bütün işlerimizi düzene kor hayatımızı devam ettiririz. Aklı nimeti iki tarafı keskin bıçak gibidir. Onu iyi yönde kullanırsak mutlu ve rahat bir şekilde hayatımızı sürdürürüz. Ama kötü şekilde kullanırsak hem kendimize, hem ahretimize hem de topluma zararlı birer insan olabiliriz. Mesela uyuşturucuyu yapan satan insanlar bunu akıllarını kullanarak yapıyorlar. Peki sonuç ne oluyor. Uyuşturucu kullananların dünyaları ve ahretleri gidiyor. Sefil bir hayat yaşamaya başlıyorlar. Bulamadıkları zaman etlerini pazarlayarak ihtiyaçlarını gidererek insanlıktan çıkıyorlar. Peki bunlara sebep olanların hiç akıbetlerini düşündünüz mü? Birbirini öldürenler, hapishanede hayatının sonuna kadar kalanlar, perişan ve sefil hayat yaşayanlar. Siz hiç haramdan para kazanıp mutlu insan gördünüz mü? Allah c.c. Kur’an-ı Kerim de “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” diye ikazda bulunmasına rağmen maalesef bazı insanlarımız sonucu yüzde yüz kesin olduğunu bile bile “altın vuruş” la hayatını sonlandırıyorlar. Tedbir yani önlem almak her konuda gereklidir. Bu tedbiri almak sadece resmi makamlara ait değildir. Fertler olarak ta üzerimize çok sorumluluklar olduğunu unutmamak lazımdır. Mesela üstü açık bir çukur görüldüğünde bunu yapabiliyorsak kendimiz tedbir almalı veya yetkililere haber vermeliyiz. Oradan geçen âmâ birisi veya bir çocuk, hayvan v.s oraya düşer ölürse onun vebalinden birada biz sorumlu olmaz mıyız? Yolda insanlara zarar verecek cam, taş gibi şeyleri yoldan alıp zarar vermeyecek bir yere koymayı dinimiz sadaka olarak kabul etmiştir. Müslüman devamlı planlı programlı hareket etmelidir. Önemli olan musibetler gelmeden önce tedbir almaktır. Maalesef bizde bir yerde kaza olur insanlar ölür ondan sonra üst geçit yaparız. Deprem olur, birçok insan yaşamını yitirir. Ondan sonra depreme dayanıklı evler yaparız. Kanun çıkartırız. Ama bunlar kaybettiklerimizi geri getirmez. Aklıma gelmişken Yeniköy-Yazlık arasında deprem zamanı da çok istifade edilen bir yol var. Ordan hem Yazlık ılıcasına hem de Kadırga piknik alanına arabalar ve insanlar gidip gelmektedir. Bazen dağdan kaymalar olmaktadır. Yol yıllardan beri bozuk ve dar. Bu yolun yapılması için yetkililere sadece hatırlatıyorum. Allah korusun insanların oradan arabalarıyla ılıcanın avlusuna düşmesini beklemeden Allah rızası için gereken tedbirleri alalım. Bu hafta ki yazımızın sonuna gelirken Manisa Soma kömür işletmelerinde şehitlik mertebesine ererek aramızdan ayrılan tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyor, ailelerine ve milletimize sabır diliyoruz. Tedbirle ilgili bazı sözleri hatırlatarak hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Deveni bağla ondan sonra tevekkül et. Hadis-i Şerif Akıllı insan bütün yumurtalarını aynı sepete koymaz. Cervantes Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. Cenap Şehabettin Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asalet olmaz. Hadis-i Şerif Cumanız Mübarek olsun. Tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.