İyilik yapmak, yardımlaşmak ve paylaşmak her insanın yaratılıştan yapması gereken hareketlerdendir. Bunların bir kısmı eğitimle bir kısmı da yaratılıştan beynimize şifrelerle kotlanmıştır. Ama bazı insanlar yaratılış gayesine ters olan yanlış ve bencilce bazı hareketlerde bulunabilirler.Deney için kullanılan iki orangutan maymununa bazı şekilleri benzer kalıplara konması isteniyor. bunlardan birisi istenilen şekilleri istendiği halde yerine bırakıyor. Diğeri ise hata yapıyor.Bunun üzerine başarı gösterene mükafat olarak bir muz veriliyor.Diger maymuna bir şey verilmiyor.Muzu alan maymun soyduktan sonra ikiye bölüyor ve bir parçasını diğer maymuna uzatarak paylaşıyor. bu hayvan iken yiyeceğini paylaşıyor. Bunu video da canlı olarak izlemek te mümkündür. paylaşamayan yardımlaşmayan insan oğlu için çok alınacak ibretler vardır.
Yaratılanların en şereflisi olarak yaratılan insanın kendi genlerinde olan iyilik yapma duygusunu yerine getirmezse Kur'an ifadesiyle hayvan bile olamaz hayvandan daha aşağı bir duruma düşebilir.
Çocuklarımızın yardımsever, hayırsever bireyler olarak yetiştirmek önce ailede sonra okul ve camide başlar. Herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. günümüzde toplu taşım vasıtalarında gençlerimizin yaşlılara yer vermemesi, uyuyor gibi yapması, telefonuyla oynaması veya hiç oralı olmamasının faturasını hep ona yüklemeyelim. Onda anne ve babalar olarak , ögretmenler ve din adamları olarak hepimizin suçu ve kabahati vardır.
Gerek kur'an-ı Kerim ve gerek Peygamber efendimizin o kadar çok iyilikle, yardımlaşma ile ilgili ayet ve hadisler varki bunları hepsini buraya almak mümkün değildir. Ama bizler bir kısmını buraya alalım.Belki kendimize çeki düzen veririz.
Hani İsrailoğullarından "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin anneye-babaya yakınlara yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın insanlara güzel söz söyleyin namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz pek azınız hariç döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz. (Bakara suresi /ayet 83)
Namazı dosdoğru kılın zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görendir. (Bakara suresi /ayet 110)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik Allah'a ahiret gününe meleklere Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen onu yakınlara yetimlere yoksullara yolda kalmışa isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. (Bakara suresi /ayet 177)
İman edip güzel amellerde bulunanlar namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara suresi /ayet 277)
İbnu Ömerden: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu kıyamet günü örter." (Rezin bir rivayette şunu ilave etti: "Kim, hakkı sübut buluncaya kadar mazlumla birlikte otursa, ayakların kaydığı günde Allah onun ayağını Sıratta sabit kılar.")
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 46, (4893); Tirmizi, Hudud 3, (1426); Buhari, Mezalim 3, İkrah 7; Müslim, Birr 58, (
Ebu Hüreyre den: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir mü'minin dünyevi kederlerinden birini giderirse, Allah da onun Kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır. Kim ilim aramak düşüncesiyle bir yola düşerse, Allah onun cennete olan yolunu kolaylaştırır. Bir grup, Allah'ın kitabını okumak ve aralarında tedris etmek üzere Allah'ın evlerinden birinde toplanırsa, üzerlerine mutlaka sekme iner ve onları rahmet kaplar, melekler onları sarar. Allah da onları yanında bulunan mukarreb meleklere anar. Bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, nesebi hızlandıramaz."
Kaynak: Müslim, Zikr 38, (2699); Ebu Davud, Edeb 68, (4946); Tirmizi, Hudud 3, (1425), Birr 19, (1931), Kıra
Ebu Hüreyre den: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Din nasihatten (hayırhahlıktan) ibarettir!" Yanındakiler sordu: "Kimin için ey Allah'ın Resulü?" "Allah için, kitabı için, Resulü için, müslümanların imamları ve hepsi için! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Herbiriniz, kardeşinin ayinesidir, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin."
Kaynak: Tirmizi, Birr 17,18, (1927,1928,1930); Müslim, İman 95, (55)
Asım el-Ahvel den: Hz. Enes (ra)'e "Sana Resulullah (sav)'ın: "İslam'da dayanışma akdi (hılf) yoktur!" dediği ulaştı mı?" diye sordum. Şu cevabı verdi. "Kureyş'le Ensar arasında, benim evimde dayanışma antlaşması yaptı." (Ebu Davud'un rivayetinde: "Resulullah, bizim evde Ensarla Muhacir arasında iki veya üç kere dayanıma akdi yaptı" şeklindedir.)
Kaynak: Buhari, Edeb 67, Kefalet 2, İ'tisam 16; Müslim, Fedailu's-Sahabe 204, (2529); Ebu Davud, Feraiz 17,
Enes r.a.dan: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kardeşine zalim de olsa mazlum da olsa yardım et" "Mazlumsa yardım ederim, zalim nasıl yardım ederim?" diye sorulmuştu. "Onu zulümden alıkoyarsın, bu da ona yardımdır" buyurdu.
Kaynak: Buhari, Mezalim 4, İkrah 7; Tirmizi, Fiten 68, (2256)
Ebu'd-Derda'dan : Resulullah(sav): "Kim kardeşinın ırzını mudafaa ederse, kıyamet günü Allah, onun yüzünden ateşi çevirir."
Kaynak: Tirmizi, Birr 20, (1932)
"İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir " (Maide süresi 2)
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71–72)
- “Müslüman, Müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir” (Buharî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr)
- “Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır Kim bir Müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr)
- “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız” (Müslim, Îmân, 93; Tirmizi, Sıfâtü’l-Kıyame, 56)
- “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir” (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56)
- “Birbirinize buğz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun Bir Müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz” (Buhârî, Edeb, 57)
- “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye iştirak etmek, dâvete icabet etmek, aksırana “yerhamukellah” (Allah sana merhamet etsin) demek” (Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim, Selâm, 4; İbn Mâce, Cenâiz, 1)
- “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler Vücudun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” (Müslim, Birr)
- "Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır" (Tirmizî, Kıyâmet, 54)
- Allah bana: Birbirinize karşı öylesine alçak gönüllü olun ki, hiç bir kişi diğerine karşı haddi aşıp zulmetmesin Yine hiç bir kimse, bir başkasına karşı böbürlenip üstünlük taslamasın diye vahyetti" (Müslim, Cennet, 64; Ebû Dâvûd, Edeb, 40; İbni Mâce, Zühd, 16)
- "Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, sırt dönmeyiniz, kin tutmayınız, ve hased etmeyiniz Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması helâl değildir" (Buhârî, Edeb, 57, 58, 62; Müslim, Birr, 23, 24, 28, 30–32)
- "Bir müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terkedip küs durması helâl değildir: İki müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir" (Buhârî, Edeb, 62, İsti'zân, 9; Müslim, Birr, 23, 25, 26; Ebû Dâvûd, Edeb, 47; Tirmizî, Birr, 21, 24; İbni Mâce, Mukaddime, 7)
- "Her müslümanın öteki müslümana kanı, ırzı (namusu) ve malı haramdır!" (Müslim, Birr, 32; Tirmizî, Birr) Cumanız mübarek olsun.İstanbul Esenlerden tüm dünya müslümanlarına selam olsun.
Not:Bu yazıyı yoğun bakımda yatan kardeşim Ahmet Zeki OKULLU nun bulunduğu hastaneden yazıyorum.Rabbim tüm hastalara ve kardeşime şifalar nasip eylesin.